Topkapı Sarayı'ndaki Çin Porselenleri

Topkapı Sarayı'ndaki Çin Porselenleri

Porselen, Tang Hanedanı (618-907) döneminde Çin’de üretildi, sevildi, kısa sürede ticari bir meta hâline gelerek sarayların vazgeçilmez sofra takımları, mekânların dekoratif unsuru oldu. Güney Song Hanedanı (1127-1279) döneminde deniz ticaretinin gelişmesi ve Yuan Hanedanı (1279-1368) döneminde seramik ihracatının artıp tarihî yolların açılmasıyla seladon ve mavi-beyaz porselenler Orta Doğu’ya ve Osmanlı başkentine ulaştı, Topkapı Sarayı koleksiyonuna girdi. XV-XVI. yüzyılda Çin idaresindeki Vietnam’da üretilen porselen ve seladonlardan birkaç örnek de koleksiyonda yerini aldı. SULTAN II. Abdülhamid döneminde saray, Japon porselenleri ile tanıştı.

Avrupa’da ilk porselenler 1710 yılında Almanya-Meissen’de üretildi. 1731 yılında Osmanlı beğenisine uygun “Türk Kabı” denen porselenlerin üretimine başlandı. Almanya’yı Avusturya, Fransa, İtalya, Hollanda, İsveç, Polonya, Çekoslovakya, Rusya ve İngiltere izledi. Avrupa porselenleri, ilk kez Sultan I. Mahmud döneminde Kiler-i Amire için alındı, Sultan III. Mustafa ve Sultan I. Abdülhamid zamanında yaygınlaştı. XIX. yüzyıl ortalarında Sultan Abdülmecid döneminde hanedanın Topkapı Sarayı’ndan Avrupa tarzı saraylara taşınması, diğer alanlarda olduğu gibi sofrayla ilgili âdetleri de değiştirdi; masada ve ayrı tabaklarda yemek, çatal ve bıçak kullanmak gibi Avrupai alışkanlıklar uygulandı. Osmanlı porselenleri ise ilk kez XIX. yüzyıl ortalarında üretildi.

Arşivde Çin porselenleri ile ilgili ilk kayıt, altı parça porseleni içeren 1496 tarihli Hazine sayım defteridir. XVI. yüzyılın ilk 15 yılına tarihlenen belgelerdeki porselen sayısı azdır. Sultan III. Murad’ın oğlu Şehzade Mehmed’e 1582 tarihinde yapılan sünnet düğünü ile ilgili belgede, 397 Çin porseleni kap yetmediği için çarşıdan 541 İznik tabak, kâse ve sahanının alındığı yazılı. XVII. yüzyıldan XVIII. yüzyıl başına dek uzanan süreçte  sarayda porselen sayısı giderek arttı. 

Padişahlara tahta çıkış, doğum, düğün gibi mutlu olaylarda  takdim edilen ya da padişahların çeşitli nedenlerle hediye ettiği eşyalar arasında Çin porseleninin de olduğu belgelenmiştir. Bugün Topkapı Sarayı Müzesi’nde korunan dünyaca ünlü Çin porseleni koleksiyonu, başta padişahlar olmak üzere hanedan, saray ve çevresinde porselenin beğenilmesinin bir sonucudur. Bu koleksiyon, XIII. yüzyıldan XX. yüzyıla uzanan kesintisiz tarihi ve ihraç porselenlerin gelişimini göstermesiyle önemlidir. Çin’in tüm Orta ve Yakın Doğu’daki İslam pazarları için ürettiği ihraç porselenlerden oluşur ve büyük bir bölümü yemek ve sofra ile ilgili eşyalardır. Yuan ve Ming hanedanlarına tarihlenen seladonlar, Yuan Hanedanı’na ait mavi beyazlar, Ming Hanedanı’na ait XV. yüzyıl kapları, Çin idaresi altındaki Vietnam için kullanılan “Annam” isimli kitabeli Vietnam vazosu, Müslüman ülkeler için XVI. yüzyıl başından itibaren üretilen,  ayetlerle süslü kaplar, ayet ve dualar ile birlikte vefk ve cifr ile bezeli “şifa tası” olarak kullanılan kaplar koleksiyonu benzersiz kılar. 

Bazı belgelerdeki  “nisan suyu” için kâse ve tabak, gülâb ibriği, çay ibriği, şerbet fincanı, hoşaf kâsesi, gülbeşeker tabağı, kuzu tabağı, yoğurt kâsesi gibi tanımlar porselenin ne amaçla kullanıldığına dair bilgi verir. XVI-XVII. yüzyıl örneklerinde porselenlerin kırılan bölümlerinin onarılması veya kapların işlevlerinin değiştirilmesi, XVIII. yüzyıldan itibaren ise süsleme amacıyla yapılan altın, gümüş, yaldızlı gümüş, tombak ve sarı madenden montürler ile mücevherli kaplar ve kırık kaplardaki metal kenetler, saray atölyelerinde yapılmış Osmanlı izleridir. Sarayda Avrupa Porselenleri koleksiyonunda Alman Meissen imalatı kahve takımları, gülabdan ve buhurdanlar, kahve fincanları var. Osmanlı’ya ilk ulaşan Avrupa porselenleri olması sebebiyle, Avrupa’nın diğer merkezlerinden gelen porselenlere, yanlışlıkla, “Meissen” anlamında Saksonya porseleni denir. 1717 yılında Viyana’da kurulan porselen fabrikasında Osmanlı pazarı için “Türk Kabı” porselenler üretilir, fabrikanın ürünleri XVIII. yüzyılın ikinci yarısında önemli bir paya ulaşır.

XIX. yüzyıl ortalarında İstanbul’a gelen Avrupa porselenlerinin sayısı artar. Berlin’deki Kraliyet Porselen Fabrikası ile Nymphenburg fabrikası Osmanlı’ya “Türk Kabı” satan imalathanelerdir. Louis Philippe döneminde saraya gönderilen özel hediyeler koleksiyonda önemli bir yer tutar.  XIX. yüzyılda Fransız Jacop Petit atölyesi özel formları, aşurelikleri ve 1847 yılından sonra Meissen etkili eserleriyle beğeni toplar. Rus Çarı I. Nikolai’nin Sultan II. Mahmud’a gönderdiği, St. Petersburg fabrikasında üretilmiş sofra takımı ile birlikte Rus porselenleri de saray koleksiyonunun önemli bir parçasıdır.

Japonya’da XVI. yüzyılın sonunda üretilmeye başlanan mavi-beyaz porselenlerin Hollanda’da 1602 yılında kurulan Doğu Hindistan Şirketi’nin gemileri ile İmari’den Avrupa’ya ihraç edildiği, XVII. yüzyıl ortasından itibaren ise renkli, desenli porselenlerin aynı limandan ihraç edildiği, Avrupa’da Hollanda, İngiltere ve Fransa’nın seramik sanatlarını etkilediği bilinir. 

Japonya’nın Kyushu Adası’ının kuzeyindeki Arita’da ihraç amacıyla üretilen kaplardan oluşan Topkapı Sarayı Japon Porselenleri koleksiyonunda, çoğu 1690-1740 arasına tarihlenen imari ve ko-imari porselenleri, Japon porselen sanatının temelini oluşturan Kakiemon, Avrupa’ya ihraç için üretilen, kiremit kırmızısının kullanıldığı Kutani, ince hamurlarıyla Hirado, 1810 yılından sonra üretilen Seto seramiklerinin örnekleri, altın ve kırmızı rengin bolca kullanıldığı Satsuma kaplar ile Bakumatsu  döneminde Arita’da üretilen Arita porselenler yer alır. Eserlerin büyük bölümü Sultan II. Abdülhamid’in ikamet ettiği Yıldız Sarayı’ndan İstanbul Asar-ı Atika Müzesi’ne (bugünkü İstanbul Arkeoloji Müzeleri), 1927 yılında da Topkapı Sarayı Müzesi’ne getirilir.


Sultan Abdülmecid döneminde Beykoz-İncirli’de Tophane Nazırı Damat Rodosizade Ahmet Fethi Paşa’nın kurduğu fabrikada Eser-i İstanbul damgalı ilk porselenler üretilir. Az ve yüksek kalitedeki porselenler çoğunlukla hediye edilir. Saray koleksiyonunda, 30 sene kadar işleyen fabrikanın tabak, aşure testisi, vazo, kapaklı sahan gibi en güzel eserleri bulunur. 1890 yılında Fransa Büyükelçisi M. Paul Cambon’nun teşvikiyle Yıldız Sarayı bahçesine kurulan fabrika, ilk eserlerini 1896 yılında verir. Bu porselenlerin çoğu devlet büyüklerine, Avrupa saraylarına hediye olarak gönderilir. Yıldız Porselen Fabrikası’nda Enderunlu ressamlar ile asker, sivil ve batılı sanatçılar çalışır. Saray koleksiyonunda bu fabrikanın nadide örnekleri görülebilir.

Porselen üretildiği tarihten beri nitelikli ve şık bir hediye oldu. Asya ve Avrupa saraylarından Osmanlı saraylarına kadar bu özelliği ile dikkat çeken porselenler bugün de gözde hediyeliklerdir.

 

KAYNAKÇA

Ayşe Erdoğdu
Topkapı Sarayı Arşivi

Tepkiniz Nedir?

like
1
dislike
0
love
2
funny
1
angry
0
sad
0
wow
1